CHP Grup Başkanvekili Özel: Bursa'da enselerindeyiz

CHP Grup Başkanvekili Özel: Bursa'da enselerindeyiz

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özel, AKP'nin iç ve dış politikadaki tutumunu sert bir dille eleştirdi. 81 ilde eş zamanlı olarak OHAL' e karşı direneceklerini de ifade eden Özel; "Tüm vatandaşlarımızı OHAL rejimine karşı direnmeye, mücadele etmeye ve bir saatlik bir oturma eylemiyle OHAL'e karşı tepkimizi göstermeye davet ediyoruz" dedi.

2018.04.15 15:10 - Son Güncellenme: 2018.04.15 15:48 - Bursa Bölge - HABER MERKEZİ
A
CHP Grup Başkanvekili Özel: Bursa'da enselerindeyiz
03:01 CHP Grup Başkanvekili Özel: Bursa'da enselerindeyiz

İLGİLİ VİDEO

CHP Grup Başkanvekili Özel: Bursa'da enselerindeyiz

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. İl Başkanı Hüseyin Akkuş, Geçmiş dönem Milletvekili İlhan Demiröz, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İl Yöneticileri, İlçe Başkanları ve çok sayıda partilinin hazır bulunduğu toplantıda il olarak İl Başkanı Hüseyin Akkuş söz aldı. Akkuş, Bursa ile ilgili birkaç konuya değinip sözü Özgür Özel'e bırakacağını belirterek; "Doğanbey'in yeşil alan yaratmak adına ve Bursa'nın göbeğine hançer saplanmış durumundan kurtarıp yeni bir hançer yaratmakla ilgili Yunuseli Havaalanı'nın yerine taşınacağı konusunda bir söylem geliştiriliyor. Bunun doğru olmadığını şimdiden söylüyoruz. Yapmamaları gerektiğini söylüyoruz ve buna karşı direneceğiz. Bursa'nın hazine arazilerinin olduğunu biliyoruz. Bu hazine arazilerini şehir hastanelerine nasıl veriyorlarsa aynı şekilde kent rantının kentliler tarafından paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Doğanbey kaldırılmalıdır, doğru. Ancak bunun karşılığı Yunuseli Havaalanı değil. Orada bir kent parkı oluşturulabilir. Bu kent parkının oluşturulması için de biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak elimizden gelen tüm katkıyı yaparız. Doğanbey'in de aynı şekilde bir kent parkı olması ve Bursalıların yaşam alanı haline dönüşmesini konusunu önemsiyoruz. Bununla birlikte yarın 16 Nisan. Bir yıllık bir süreç. AKP'nin, Cumhurbaşkanı'nın sistemi değiştiren bir anlayışla, oyun oynanırken kuralları değiştiren bir anlayışla yapmış oldukları hilelerin bir biçimde paylaşılacağı ve aynı zamanda da 7. kez OHAL'in uzatılmasına bir tepki olarak, Cumhuriyet Halk Partisi olarak meydanlara 81 ilde çıkacağız. Herkesi, tüm CHP'lileri ve tüm bileşenleri Kent Meydanı'na bekliyorum" şeklinde konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL: SÜREKLİ EYLEMLİLİĞE DAVET EDİYORUZ

İl Başkanı Hüseyin Akkuş'un ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, özellikle basın emekçilerine bir tatil gününde toplantıya katıldıkları için teşekkür ederek; "Ülke 7 gün 24 saat mücadele etmeyi gerektiren bir süreci yaşıyor" dedi. Özel, 16 Nisan Pazartesi günü 81 ildeki kent meydanlarında OHAL'e karşı eşzamanlı eylem gerçekleştireceklerini ifade ederek; "Tüm vatandaşlarımızı OHAL rejimine karşı direnmeye, mücadele etmeye ve bir saatlik bir oturma eylemiyle OHAL'e karşı tepkimizi göstermeye davet ediyoruz. Gerçekleştirilmeye çalışılan başarısız olmuş, bu ülkenin demokrasiye, parlamenter sisteme saygısından dolayı tüm siyasi partilerin ve ülkedeki 80 milyon vatandaşın birden karşı çıktığı bir Fethullahçı darbe girişimini bahane ederek kendi sivil darbesini yapanlara karşı direniyoruz. Düşünen insandan korkanlara karşı, kadınlardan, gençlerden korkanlara karşı direniyoruz. Elinde kitap olan İnsan Hakları Heykeli'ni etrafını çevirecek kadar düşünce özgürlüğünden korkanlara karşı direniyoruz. Bu eylemimizden sonra 7. kez OHAL uzatılacak olursa sürekli bir eylemlilik takvimi içerisinde bu OHAL düzeninin yarattığı tüm mağduriyetlere karşı, ayaklar altına alınan cüppeler oradan alınıp yeniden Üniversite hocalarının sırtına geçirilebilsin diye, bir saray sakinin emriyle onunla birlikte çay toplamaya giden yüksek yargının hakimleri olmayan düğmelerini bir daha iliklemesin, yargı bağımsız olsun diye, kuvvetler ayrılığı için OHAL'e karşı tüm Türkiye'yi önce oturma eylemine sonra da sürekli eylemliliğe davet ediyoruz" açıklamasında bulundu.  

HEP BİRLİKTE İTİRAZ ETMEMİZ GEREKİYOR

"Dolar düşsün isteyen OHAL'e direnmelidir" diyen Özel konuşmasını şöyle sürdürdü: "Euro düşsün isteyen direnmelidir. İşsizlik düşsün isteyen OHAL'e itiraz etmelidir. Yoksulluk azalsın, eşitsizlikler ortadan kalksın isteyen OHAL'e direnmelidir. Bu gün 4 Liranın üzerinde seyreden dolar, bütün hesaplamalara göre ve iddiayla söylüyoruz ki OHAL kalktığında önce 3,50 lira daha sonra da 3 Lira seviyesine gelecektir. Yüzde 20'leri zorlayan faiz oranlarının yüzde 10'ların altına inmesi, işsizliğin düşmesi, istihdamın artması ancak ve ancak OHAL rejiminden kurtulmayla, hukukun üstünlüğünün sağlanmasıyla mümkündür. Biz 'Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yok. Bu şartlarda yabancı sermaye gelmiyor' dediğimizde isyan ediyorlar. Yabancı sermayeyi, yatırımcıyı Türkiye'ye gelmekte olan bir uçak olarak düşünürsek, önlerini görmek isterler. İnecekleri havalimanını görmek isterler. OHAL, havalimanının ışıklarını kapatmaktır. Biz 'Hava karanlık, bu şartlarda uçak inmez' diyoruz. Onlar 'Siz böyle dediğiniz için uçak inmiyor' diyorlar. Oysa biz onları havalimanının ışıklarını yakmaya davet ediyoruz. OHAL varsa, KHK varsa, bir kişinin dilinin ucunda şirketlere el koymak vardır. Bu gün geldiğimiz noktada ekonomi kötüye gidiyorsa, kişisel hak ve özgürlükler kötüye gidiyorsa, hukuk düzeni ayaklar altına alınmışsa, bütün dünya Türkiye'nin, hepimiz hem bölgemizin hem evlatlarımızın geleceğinden endişeliysek bu düzene hep birlikte itiraz etmemiz gerekiyor."

KİMLER KİMLERLE BERABER

ABD, İngiltere ve Fransa'dan oluşan üçlü birlikteliğin Suriye'yi kısa süre önce bombardımana tuttuğunu hatırlatan Özel, bombardımanın Müslümanlar için önemli bir gecede gerçekleştiğine dikkat çekerek; "Suriye'de tamamına yakını Müslüman olan halk için en kutsal gecelerden biri olan Miraç Kandil'inde yapıldı. Miraç kandilinde gökten rahmet yağmasını bekleyenler, af yağmasını bekleyenler avuçlarını açtıklarında üzerlerine emperyalistlerin füzelerinin bombalarının yağdığını gördüler. ABD, İngiltere, Fransa, baş destekçileri İsrail ardından Katar, darbeci Sİsi ve bu operasyondan memnuniyet duyan Adalet ve Kalkınma Partisi ve Recep Tayyip Erdoğan. Kimler kimlerle beraber. Bunu Bursa'ya gelip Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu Partisi'ne iftira ederken konuşan Recep Tayyip Erdoğan'a Bursa'dan sesleniyoruz; kimler kimlerle beraber. Amerika'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın füzelerine, Almanya ile birlikte, Sisi ile birlikte, İsrail ile birlikte alkış tutan Recep Tayyip Erdoğan'ı kendisine oy veren ve onun istismarlarına inanarak onu batı karşıtı, anti-emperyalist Türkiye'nin çıkarları için dünyaya kafa tutuyor sanan kendi seçmenlerine şikayet ediyoruz. Kandil gecesi Müslümanlara bomba yağdıranlara sözü olmayan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ve Recep Tayip Erdoğan'a karşı söyleyecek bir çift sözümüz var; Siz halen 6. filo geldiğinde onu kovmak için mücadele veren anti-emperyalist Deniz Gezmişleri denize dökmek için gitmiştiniz ya, 6. Filo'nun önünde secdeye durdunuz ya, onları kıble bilip namaz kıldınız ya.  Halen kıbleniz 6. Filo'dur, halen kıbleniz ABD'dir, halen kıbleniz dünyadaki emperyal güçlerdir. Bugün maske düşmüştür. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin gerçek yüzü görünmüştür. Filistin halkının dostu solcular, sosyal demokratlar her zaman Cumhuriyet Halk Partisi bu gün İsrail ile iş tutanları Türk milletine şikayet etmekteyiz" diye konuştu.  

AKP'YE DE BU YAKIŞIRDI

"Suriye'de kimyasal silah kullanıldıysa en ağır ceza verilmelidir ama uluslararası hukuk içinde" diyen Özel, Birleşmiş Milletler 'den başkanı Türk olan bir komitenin araştırma yapmasına saatler kala bombardıman yapıldığını vurgulayarak; "Bu gün herkes bu operasyonu destekliyor, memnuniyet duyuyor. Yalan olduğu ortaya çıkınca kimse utanç duymuyor. Esas sıkıntı buradadır. Kimse sorumluluk almıyor. Libya'ya müdahalede uluslararası hukuk yoktu şu anda Libya'da iki hükümet, iki başbakan, büyük bir karışıklık var. Kıbrıs'ta milli mücadelede sadece ve sadece destek olan Libya halkını ve Kaddafi'nin başını taşla ezdiler, bunların gıkı çıkmadı. Irak'a ABD askerinin Türkiye'den gelmesini savunuyorlardı, 1,5 milyon Iraklı öldü bunların gıkı çıkmadı. Bütün dünya görsün, bütün dünya duysun ki; 1988'de Halepçe Katliamı yapılırken, Irak'ın Saddam'ı Halepçe'de Kürt vatandaşları katlederken, Teacher duruyordu, ABD Başkanı duruyordu, Almanya duruyordu. Çünkü bunlar o zaman Irak'ı destekliyorlardı. Ama bugün gelinen noktada hesapları farklı olduğu için bir gün bile durmadan haksız bir müdahalede bulundular. Bunlara alkış tutan Recep Tayyip Erdoğan'ı kendi seçmenine ve tüm halkımıza şikayet ediyoruz. Yatıyorlar dış mihraklar, kalkıyorlar dış mihraklar. Kimyasal silah kullanıldıysa da dış mihraklar kullandırdı. Kullandırılmadı da yalan atılıyorsa o yalana dünyayı dış mihraklar inandırdı ama bizimkiler içeride referandum varken dış mihraklar, referandum yokken ABD'yi destekliyoruz. Bu saldırı destekleniyor. AKP'ye de bu yakışırdı. Türkiye'nin geleneksel dış politikası süper güçlerin yanında baskül gibi doğru yerde ağırlığını koyardı. Bugün Kremlin ile Beyaz Saray arasında sarkaç gibi sallanıyor. Kimden yüz bulurlarsa, nerede menfaat bulurlarsa oraya gidiyorlar. Bir tek düşünmedikleri şey bu ülkenin menfaatleri ve orada yaşayanların hakkı, hukuku ve anaların gözyaşları" değerlendirmesinde bulundu.

BU MİLLET NE CEVAP VERECEĞİNİ BİLİYOR

Özgür Özel, Başakşehir'in kongresinde Recep Tayyip Erdoğan'ın Ak Gençlere stadı doldurma talimatı verdiğini belirterek; "Tarafsız olması gereken kişi, partisinin kongresine hepimizin parasıyla yakıtı konan uçakla, mercedes ile gidiyor. Dün de Ak Gençler Başakşehir Stadı'nı doldursun diyor. Siyasete karışıyor, siyasetteki tarafsızlığı bırakıyor ve şimdi de spora el attı. Bir diktatörde ne varsa hepsi var. Mussolini'nin Lazio'su vardı, Franco'nun Real Madrid'i vardı, Recep Tayyip Erdoğan'ın da Başakşehir'i var. Bu ülkede futbol ve spor hiç kimsenin elini atıp, haksız yere kazanç sağlayacak şekilde manupüle edilmemelidir. Erdoğan'a şunu söylüyoruz: Haksız ve hukuksuz referandumda taraflı olacağım, partime döneceğim dedin, onun hesabını ilk seçimde soracağız. Senin yerine tarafsız ve tüm partilere eşit mesafede partisiyle bağı olmayan bir kişiyi getireceğiz. Ama spordan elini çek. Fenerbahçe de Galatasaray da, Bursaspor da, Rizespor da Muğlaspor da bu ülkenin takımıdır. Kim hak ederse o kazanacak, kim hak ederse o şampiyon olacak. Hepimiz de onu alkışlayacağız. Senin gibi siyasetle futbolu karıştıranlara da bu millet ne cevap vereceğini biliyor" dedi.

MUHATAPLARIMIZDA UTANMA DİYE BİR DUYGU YOK

Özel bir gazetecinin, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Birleşmiş milletlere Suriye'de kimyasal silah kullanımıyla ilgili bir tasarı sunduğu gelişmesiyle ilgili olarak yöneltilen soruyu; "Birleşmiş Milletlere bağlı kimyasal silahların yasaklanması örgütü var. Bu örgüt zaten hazırlık yaparken Esad, 'Buyrun gelin' demişti. İzin vermez diye düşünülüyordu. Yaptıkları başvuru dostlar alışverişte görsün. Testi kırıldıktan sonra Birleşmiş Milletler'den karar çıkaralım diyorlar. Elbette dünyanın neresinde olursa olsun, nükleer silah ya da kimyasal silahlara karşı denetimi Cumhuriyet Halk Partisi olarak destekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Birleşmiş Milletler gözetimini uluslararası meşruiyeti ve uluslararası hukuka uygun olarak yapılmasını destekliyoruz. Biz her türlü diktatöre karşıyız. Suriye'de Esad'ın yaptıklarına da karşıyız, burada Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptıklarına da karşıyız. Bir başka yerde hukuku ayaklar altına alıp, tek başına aldığı kararları uygulayan herkese karşıyız. Hukukun üstünlüğünü Türkiye'de de savunuyoruz, dünyada da savunuyoruz, Ortadoğu'da da savunuyoruz. Eğer kimyasal silah kulandıysa Esad'ın cezasını çekmesi kadar doğal bir şey olamaz. İki tane tez var; birinci tez Esad kullandı. İkinci tez, Esad'a karşı Suriye'deki dengeler değişti, Amerika Suriye'deki etkinliğini kaybetti, cihatçı gruplar mağlup oldu. Esad'a karşı yeniden bir müdahaleyi mümkün kılmak için Beyaz Bereliler denilen bir timin bunu yaptığı söyleniyor. Ya öyleyse? Onun ortaya çıkması için de hem de başında, bu bir tesadüf, Birleşmiş Milletler'in kimyasal silahlarla ilgili komitesinin başında bir Türk Büyükelçi var. Müsaade etselerdi, gitseydi en çok da Türkiye açısından çok dikkatle izlenecek bir rapor olurdu. Kimyasal silahı kim kullanıyorsa, nükleer silahı kim bulunduruyor ve kullanarak dünya barışını tehdit ediyorsa belasını bulsun, karşısındayız. Peki Suriye'de gerçekler ortaya çıktığında ne olacak? Bugün destekleyenler, memnuniyet duyanlar utanç duyacaklar mı, hayır. Çünkü utanmak erdemli ve namuslu insanlara özgü bir şey, maalesef muhataplarımızda utanma diye bir duygu yok" şeklinde yanıtladı.

BURSA'DA ENSELERİNDEYİZ

Özel, CHP Genel Merkezi'nin Bursa ile ilgili düşünce ve planlarına ilişkin bir diğer soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bursa ile ilgili şunu söyleyebilirim; Sayın Genel Başkanımız 2019 yılında yapılacak olan üç seçimi de çok önemsediğini her yerde söylüyor. 2019 başta yerelde İstanbul, Ankara, İzmir'i alacağız diyor ve ardından Bursa'yı sayıyor. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi'ni 2019 seçimlerinde kazanacağımıza yürekten inanıyoruz. Bursa'da rüzgarın yönü değişti. Emekçiden, çiftçiden, işçiden, memurdan, emekliden yana esiyor artık. Çünkü yüzde 66-67'ye varan bir AKP-MHP gücü vardı Bursa'da. Referandumda bütün haksız rekabete, o gün anayasaya göre tamamen tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı, devletin bütün imkanlarıyla meydanlarda, partisinin başbakanı bütün imkanlarıyla meydanlarda, iktidarın o günde yancı partisi olmuş bu günde koltuk değneği olan bir sözde muhalefet partisi ve genel başkanı meydanlarda, Vali il Başkanı, Kaymakam İlçe Başkanı gibi çalışıyor, bütün memurlar baskı karşısında ya iktidardan yana ya da korkudan ağzını açamıyorlar. Bu şartlar altında bile yüzde 50'yi biraz geçtiler. Enselerindeyiz. Yüzde 47-48'lik hayır oyumuz Bursa Büyükşehir Belediye seçimlerinde halktan yana Bursa'dan yana bir büyük birlikteliği ortaya koyacak ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'ni alacak güçtedir. Bunu müjdelemektedir. Tüm şehirlerde yaptırdığımız anketlerde referandumdan beri, referandumda büyük sıçrama yapan illerde ileriye gidiyoruz. Bursa'da bugün AKP ve MHP'nin birlikte dahi seçimlere girseler Bursa'da Büyükşehir Belediyesi'ni kazanacak güçte olmadıklarını, her geçen gün biraz daha eridiklerini görüyoruz. Bursa hak ettiği bir sosyal demokrat Büyükşehir belediye başkanına ve tüm ilçelerinde sosyal demokrat belediye başkanlarına yapılacak ilk seçimlerde kavuşacak. Buna yürekten inanıyoruz."

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2018.04.15 15:10 - Son Güncellenme: 2018.04.15 15:48 - HABER MERKEZİ
A