Bursa Nilüfer Kent Konseyi Türkiye Kent Konseyleri Platformu Genel Kurulu'nda

Bursa Nilüfer Kent Konseyi Türkiye Kent Konseyleri Platformu Genel Kurulu'nda

Nilüfer Kent Konseyi'nin de katıldığı Türkiye Kent Konseyleri Platformu 22. Genel Kurulu Toplantısı'ndan çıkan sonuç bildirgesinde, Nilüfer Belediyesi'nin kırsal kalkınma ile kentsel hizmet sektöründeki ekonomik örgütlenme modelleri örnek gösterildi.

2017.06.20 14:51 - Son Güncellenme: 2017.06.20 14:52 - Güncel - HABER MERKEZİ
A
Bursa Nilüfer Kent Konseyi Türkiye Kent Konseyleri Platformu Genel Kurulu'nda

Türkiye Kent Konseyleri Platformu'nun bu yıl 22'ncisi gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısı, Tekirdağ Süleymanpaşa Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleşti. Genel kurul toplantısına Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Fehmi Enginalp ile Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreteri Elvan Atay da katıldı. Toplantıda, kent konseylerinin yerel ekonomilerin geliştirilmesinde ve çevrenin korunması konusundaki rolleri ele alındı. Atölye çalışmalarının da gerçekleştirildiği Türkiye Kent Konseyleri Platformu 22. Genel Kurulu Toplantısı'nın ardından sonuç bildirgesi yayınlandı. Nilüfer Belediyesi'nin kırsal kalkınma ile kentsel hizmet sektöründeki kooperatifleşme ve ekonomik örgütlenme modellerinin örnek gösterildiği sonuç bildirgesinde, kooperatif ve birlikler arasında bölgesel ve ulusal iş birlikleri geliştirilerek, bağımsız ekonomik kalkınmaya katkı sunulması gerektiği belirtildi.

Sonuç bildirgesinde, tohum bankası sayılarının artırılması ve tohum takas şenliklerinin yaygınlaştırılmasıyla, tohum tekellerinin çiftçiler üzerinde yarattığı baskının kırılması gerektiği de vurgulandı.

ÇEVRE RAPORU YAYINLANDI

Türkiye Kent Konseyleri Platformu 22. Genel Kurulu'nda, Kent Konseyleri ve Çevre Çalışma Grubu tarafından çevre raporu da yayınlandı. Yaşanan çevresel sorunlara öneriler getirilen raporda, ulusal ve uluslararası arenada uygulanması planlanan çözüm önerileri sunuldu. "Hava Kirliliği" başlığı altında, hava kirliği ölçüm aletlerinin sayısının arttırılması ve özellikle sanayi bölgelerinde; yaşamsal alanlarda bireysel olarak maruz kalınan kirliliğin belirlenebilmesi için de meskun mahallelerde de kurularak net ölçülmesi, kanserojen etkisi olduğu bilinen kirleticilerden PM 2.5 üst limitlerinin Türkiye mevzuatında yer alması, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinin duyurularının ve belediye meclisi kararlarının düzenli olarak takip edilmesi, çevre bilinci oluşturmak için etkinlikler düzenlenmesi, farkındalık çalışmalarının yürütülmesi gibi önemli konulara yer verildi.

"Toprak ve Su Kirliliği" başlığı altında da; zeytinlikler, doğal orman ve meraların statüsünün korunması, değiştirilmemesi, enerji yatımlarına kapanması, tarımsal sit alanı ilan edilmesi konusunda ilgili bakanlıklarla görüşmeler yapılması, var olan fiili durumlar ile ilgili hukuksal mücadele verilmesi, kamuoyu oluşturulması, toprak ile ilgili her türlü müdahalede "Valetta Sözleşmesi" kurallarına uyulması ve toprağa ait arkeolojik verilerin korunması, plastik, ambalaj atıkları, yağmur suyu gibi geri dönüşüm ve geri kazanım uygulamaların yaygınlaştırılması, iyi tarım uygulamalarını özendirilmesi, teşvik edilmesi konularına vurgu yapıldı.

Çevre raporunda, biyotermal enerji, maden arama, taş ocakları, doğal gaz ve kaya gazı arama çalışmaları, hurda metal geri dönüşümü gi.i nedenler ile çevre tahribatı ve biyoçeşitliliğin azalması konusunda yapılması gerekenlere de ayrıntılı olarak yer verildi. Buna göre, doğal ormanların (Istırancalar) Biyosfer Rezervi olarak korunması için ilgili bakanlığa başvuruda bulunulması, 2. ÇED gerekli değildir ibaresinin kaldırılması mücadelesinin verilmesi, yer altı kaynak sularını açığa çıkaran ve bu sular üzerinde faaliyet gösterenlerin ruhsat iptali konusunda girişimde bulunulması, hukuksal, sosyal ve demokratik yollardan mücadele yöntemleri geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.

 

 

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2017.06.20 14:51 - Son Güncellenme: 2017.06.20 14:52 - HABER MERKEZİ
A