Bursa İnegöl'de evlilik okulu kursiyerleri sertifikalarını aldı

Bursa İnegöl'de evlilik okulu kursiyerleri sertifikalarını aldı

Bursa'nın İnegöl ilçesinde evlilik okulu kursiyerleri sertifikalarını aldı.

2018.12.08 14:18 - Son Güncellenme: 2018.12.08 14:18 - Bursa Bölge
A
Bursa İnegöl'de evlilik okulu kursiyerleri sertifikalarını aldı

İnegöl Belediyesi'nin AHİD iş birliğiyle düzenlediği 8 haftalık evlilik okulu sona erdi. Eğitimlerin ardından yapılan imtihanda dereceye giren çiftler için ödül töreni düzenlendi. İlk üçe giren çiftlere ödül ve bütün kursiyerlere belge takdim edildi. Sani Konukoğlu Konferans Salonu'ndaki ödül törenine Belediye Başkanı Alper Taban, AK Partili yöneticiler ve meclis üyeleri, Müftü Kazım Güzel, AHİD Dernek Başkanı Naci Köseoğlu ve kursiyerler ile aileleri katıldı. 

Müftü Kazım Güzel, aile müessesesisin önemine işaret ederek, "Aile, Arapçada zırh, korunak, sığınak demektir. Aslında aile mânasına gelen kelime bir açıdan imtihan olduğu kadar, bir açıdan da insanı dünyanın her türlü fitne ve fesadından korumak için bir sığınak, bir barınaktır" dedi. 

Belediye Başkanı Alper Taban ise, "Belki şunu düşünüyor olabiliriz: Eevlenmeden önce evliliği okula giderek mi öğreneceğiz? Geçmişte belki böyle bir şeyi yaşamadık, görmedik diye düşünenler olabilir. Eğitimin muhakkak suretle önemli olduğunu düşünüyorum. Hayatın her safhasında mühim olduğunu düşünüyorum. Dün akşam bir aile ziyareti yaptım. Gözleri görmeyen bir karı-kocanın evine misafir olduk. İkisi de genç kardeşlerimiz ve 2 de evlatları var. O kadar mutlular ki şaştım. Evleri pırıl pırıl ve düzenli. Yardımcınız var mı diye sordum, yok dediler. Çok titizler, çok başarılılar. Çok pozitifler, hayat dolular. Bunu nasıl başarıyorsunuz diye sordum, biz eğitim aldık dediler. Devletimizin açtığı, imkan sunduğu alanlarda eğitimler aldıklarını söylediler. İşte evlilik okulu da bunun gibi bir şey. AHİD Derneği diyoruz, aslında açılımı Aile Hayatını İyileştirme Derneği. Aile hayatını düzeltmek, iyileştirmek ve İslam şuuru üzerine kurgulamak ve gerçekten sağlıklı bir temel oluşturabilmek adına gayret ortaya koyuyorlar. Biz bu işin sadece fiziki imkânlarını sağlayan tarafında olmaya çalıştık. Bunu da inşallah yaygınlaştırmamız lazım. İnşallah bundan sonra daha huzurlu, sağlam temeller üzerine oturmuş evlilikleri görmek istiyoruz" dedi. 
10 yılda 1 milyon 200 bin çift boşandı 

AHİD Başkanı Naci Köseoğlu ise boşanmalarda yaşanan artışa dikkat çekerek, "Ülkemizde boşanmaların son 10 yılda yüzde 70 arttığı söyleniyor. 10 yılda 1 milyon 200 bin çift boşandı. Bu ailelerin çocuklarının psikolojik hâllerini bir düşünelim. Şu anda avukatların en çok uğraştığı davalar boşanma davaları. Aileler sos veriyor. Ailede yangın var. Aile Bakanlığı artık çaresiz. Eğer biz bütün fertlerimizle bu işe eğilmezsek, kendimize sahip çıkmazsak neslimiz psikolojik ve manevi bir buhranla karşı karşıya kalacak" diye konuştu. 

"Kadınlar, asli görevlerinize, evlerinize dönün" 
Köseoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Evlilik yaşı her geçen gün artıyor. Son 10 yılda 22'den 24'e çıkmış kadınlarda evlenme yaşı. Erkeklerde ise 25'ten 27'ye yükselmiş. Halbuki İslâm kız evladını erken evlendirin diyor. 5 şeyde acele etmek iyidir. Biri kız evladınızı erken evlendirmek. Fakat ne hikmetse kızlarımız sanki farzmış gibi diplomayı bir tabu haline getirdi. Diploma alsın tabii, kendine uygun, topluma hizmet edeceği yerlerde olsun, ama bir taraftan anne olduğunu, esas Allah'ın ona verdiği vazifenin annelik, yuva kurmak ve çocuklarını yetiştirmek olduğunu unutmasın. Anne olacağını unutmadan, fıtratına uygun mesleklerle topluma hizmet etsin. Şu anda kadın istihdamı pohpohlanıyor, körükleniyor. Yüzde 60 kadınları istihdam ettik diye övünüyoruz. Yani soruyorum size; bir kadının Allah'ın verdiği görevi annelik, yuvasına sahip çıkmak, çocuk yetiştirmek, Fatih'leri, Yavuz'ları, Selahattin Eyyubileri yetiştirmek olan annelik vazifesini bırakıp, kocasına itaat edip, evine hizmet edip yuvasına bir direnişçi gibi sahip çıkıp kale gibi evinde oturması gereken annelerin fabrika köşelerinde, orada burada patronuna çay vermesi mi daha iyi, evinde kocasının önüne çay koyması mı daha iyi? Bugün modern feminist kültür kocaya evinde çay vermeyi kölelik, iş yerinde patrona çay vermeyi özgürlük olarak lanse ediyor. Modernist kültür, İslâm'ın aile yapısını dejenere etmek için bizzat batı tarafından, batılı oryantalistler tarafından pohpohlanıyor. Yani kadın dışarıya çalışmaya itiliyor. Halbuki Allah diyor ki çalışmak erkeğin vazifesi. Ey kadın sen otur, kaleni koru, çocuklarını yetiştir, kocana hizmet et ve yuvana sahip çık. Biz diyoruz ki ey Müslüman kadın, eğer ihtiyacın yoksa, muhtaç değilsen çalışma. Asli vazifene, evine dön, yuvana sahip çık. Bütün akademisyenler ve psikologlar da bu gerçeği görmüş, kadının yuvasına dönüp ailesine sahip çıkarak çocuklarını yetiştirmesinin önemine vurgu yapıyor. Rabbim bizim yeniden özümüze dönerek Allah bizden ne istiyorsa onu yapmamızı nasip eylesin. Çocuklarımızı sadece büyütmeyi değil, yetiştirmeyi nasip eylesin. Yeniden Selahattin'ler, Fatih'ler, Yavuz'lar yetiştirecek kadınlarımıza bir şuur ve takva, erkeklerimize de aile mesuliyeti ve sorumluluğunun idrâkinde olmayı nasip eylesin. Ben belediyemize de böyle önemli organizasyonlara sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum." 
Köseoğlu, konuşmasının ardından sertifikalar takdim edildi. 

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2018.12.08 14:18 - Son Güncellenme: 2018.12.08 14:18 - Ali Yaşar
A