Bursa'da öğretmene skandal ceza!

Bursa Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi Öğrencileri, proje okul kapsamında 38 öğretmenin görevden alınması yerine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen görevlendirilecek olmasına tepki göstermişlerdi.

Öğrenciler, öğretmenlerine sahip çıkmak için dilekçe kampanyası düzenlemiş, dilekçelerini Bursa İl Mili Eğitim Müdürlüğü'ne vermek istemişlerdi.

Müdürlük, öğrencilerin dilekçelerini kabul etmedi. Öğrenciler de yanlarında getirdikleri enstrümanlarla Müdürlük önünde "Öğretmenlerimizi bizden alırsanız, bu enstrümanları çalamayız" diyerek müzikli protesto düzenlemek istedi. Ancak bu protestoya da polis izin vermedi. Polis öğrencilere Müdürlük önünde eylem yapamayacaklarını ancak kapalı bir alanda bu eylemlerini gerçekleştirebileceklerini söyledi. Bunun üzerine Eğitim İş Bursa İl Başkanı Özkan Rona, öğrencileri sendika binasına davet etti. Öğrenciler burada müzikli eylemlerini gerçekleştirdi.

ÖĞRETMENE CEZA VERİLDİ

Öğrencilerin eyleminin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona hakkında soruşturma açtı. Bir velinin şikayeti üzerine açıldığı iddia edilen soruşturma sonucunda "Öğrencilere etkinliklerini Eğitim- İş Bursa Şubesi'ne ait binada yapabileceklerini söylediğiniz, öğrencilerle söz konusu binaya birlikte giderek; sz konusu binada TV kanallarına ait kameraların olduğu ve çekim yaptığı bir ortamda müzikli etkinlik yaptıkları; söz konusu etkinliğin ve açıklamaların öğrencilerle ilgili izin alınmadan Eğitim - İş Bursa Şubesi'ne ait binada yapılmasından sorumlu olduğunuz" gerekçesiyle kınama cezası verildi.

CEZAYA İTİRAZ ETTİ

Rona kınama cezasına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, savunma hakkının kullandırılmadığını belirten Rona "Bu husus hukukun ve hakkaniyetin tüm ilkelerine açıkça aykırı olduğu şüphesizdir" dedi.

Rona itiraz dilekçesini şöyle sürdürdü:

"Öğrencilerin yapmış olduğu bahse konu eylemi organize eden kişi olmam nedeniyle okulda olmaları gerektiği söylenen saatte ne yaptıklarının sorumluluğu okul idaresinde ve ailelerdedir. Görevlilerce öğrencilere eylemlerini kapalı bir yerde yapmaları söylendiğinden, ben de eğer isterlerse başkanı bulunduğum sendikanın şubesine ait toplantı salonunu kullanabileceklerini belirttim ve kendi aralarında değerlendirdikten sonra toplantı salonunu kullanmaya karar verdiler. Öğrenciler tarafından yapılan barışçıl protesto eylemi Anayasal güvence altına alınmış bir hakkın kullanılmasından ibarettir. Kişilerin Anayasal haklarını kullanmalarının suç olduğu iddia edilemeyeceği gibi, bu hakkın kullanılmasında kolaylaştırıcı olan tarafımın da fiilinin suç olmadığı açıktır. Hal böyle iken kanuna ve hukuka aykırı bir hareketimden söz edilemez."

"SENDİKAYA AİT BİNA İDARENİN UYULMASI GEREKEN USULLERİ BELİRLEYEBİLECEĞİ YER DEĞİLDİR"

Olayın görevli olduğu okulda gerçekleşmediğine vurgu yapan Rona, kendisine bir disiplin cezası verilmesinin de hukuki dayanağının olmadığını savundu.

Rona itiraz dilekçesinde "Üzerime atılı ve tam olarak hangi yönden hukuka aykırı olduğu net olmayan fiili devlet memuru sıfatıyla değil Sendika Başkanı sıfatıyla yapmış bulunmaktayım" dedi ve şöyle devam etti:

"Ayrıca eylemde 'görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde kusurlu davranmış olmam' da söz konusu değildir. Barışçıl şekilde demokratik hakkın kullanımının Devlet Memurları Kanunun 125-B/a maddesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Soruşturmaya konu olay da Eğitim İş Bursa Şubesi'nde gerçekleşmiş bir olaydır. Sendikaya ait bina, idarenin uyulması gereken usul ve esasları belirleyebileceği bir yer değildir. İdare, sendika binamızda yapılan çalışmaların içeriğini ve şeklini denetleme ve buna bağlı idari soruşturma yürütme yetkisine de sahip değildir."

"GENÇLERİMİZE DESTEK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Özkan Rona "Milli Eğitim yetkisini aşmakta ve sendikal eylemleri devlet memurları kanunu kapsamında denetim altına almaya çalışmaktadır. Sendikal haklarımızı kullanırken idarenin denetlemeye çalışmasına izin vermeyeceğiz. Ortada suç içeren bir eylem olmadığı halde kanunları zorlamak ve uydurma cezalar vermek ancak bir korkunun ve kanun tanımazlığın göstergesi olabilir. Gençlerimizin demokratik haklarını barışçıl yollarla kullanmaları konusunda hem eğitimci olarak hem de sendikacı olarak rehber olmaya, destek olmaya devam edeceğiz" dedi.