BM: Suu Çii istifa edebilirdi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı ve zulmü karşısında istifa etmiş olması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC'ye konuşan Hüseyin, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı soykırımla ilgili olarak Myanmar lideri Suu Çii'yi eleştirerek, "Bir şeyler yapabilecek pozisyondaydı. Sessiz kalabilir veya daha da iyisi istifa edebilirdi. Myanmar ordusunun sözcüsü olmasına gerek yoktu." dedi.

Hüseyin, Suu Çii'nin, ordunun yaptığı katliamları mazur göstermek yerine ev hapsine geri dönmeyi düşünmüş olması gerektiğini belirtti.

Suu Çii'nin Arakan'da yaşananları "yanlı bilgi buzdağı" ve "uydurma" diye nitelendirdiğini hatırlatan Hüseyin, "Bunun yerine 'Ülkenin kağıt üzerindeki lideri olmaya hazırım ama bu koşullarda değil. Çok teşekkürler, istifa ediyorum, ev hapsine geri dönüyorum' diyebilirdi." diye konuştu.

Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Suu Çii (73), 1989 - 2010 yıllarında askeri yönetim altında ev hapsinde yaşamıştı.

Nobel Komitesi, Arakan konusundaki tutumu yüzünden Suu Çii'nin 1991'de aldığı Nobel Barış Ödülü'nün geri alınabileceğini açıklamıştı.

BM tarafından kurulan Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar ordusunun (Tatmadaw) Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in de aralarında bulunduğu üst düzey ordu mensuplarının Arakanlı Müslümanlara yaptığı soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasını istemişti.

25 Ağustos 2017'de Arakan'daki sınır karakollarına düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler kitlesel şiddet eylemlerini başlatmış ve 10 bine yakın kişiyi katletmişti.

Etnik temizliğe dönüşen saldırılarda 350'den fazla köy, ordu ve fanatik Budistler tarafından yok edilirken, 700 binden fazla Arakanlı Müslüman dağlık bölgeler, nehir ya da deniz üzerinden komşu Bangladeş'e sığınmak zorunda kalmıştı.