Bebeklerin başkalarına verildiği iddiasına soruşturma

Bebeklerin başkalarına verildiği iddiasına soruşturma

Adana Meydan Doğumevi Hastanesi'nde 1980-1990 yılları arasında doğan bebeklerin başka kişilere verildiğine yönelik iddialarla ilgili soruşturma başlatıldı.

2017.12.07 10:35 - Son Güncellenme: 2017.12.07 15:28 - Güncel - HABER MERKEZİ
A
Bebeklerin başkalarına verildiği iddiasına soruşturma

Adana Adliyesi Medya İletişim Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre, soruşturma kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığına bugüne kadar çoğunluğu 1980-1990 yıllarında gerçekleştiği iddia edilen olaylarla ilgili 11 kişi aynı ve benzer iddialarla müracaatta bulundu. Alınan ifade ve beyanlar doğrultusunda başsavcılık tarafından İl Emniyet Müdürlüğüne olay ve iddiaların araştırılması, bilgi ve belgelerin temin edilmesi, beyanların alınması, suç işlendiğine yönelik delillerin elde edilmesi halinde şüphelilerin tespit edilerek yakalanması yönünde talimat verildi.

Ayrıca Meydan Doğumevi Hastanesi'nde görevli kamu görevlileri ile ilgili araştırma ve ön inceleme yapılıp sonucunun bildirilmesi için Adana Valiliği'ne yazı yazıldı. Hastane arşivindeki mevcut kayıtlar ile olay tarihlerinde doğum sırasında öldüğü söylenen bebeklerin defin işlemlerine ilişkin süreç ile ilgili belgelerin hastane ve belediye kaynaklarından araştırılıp temin edilmesi ve incelenmesi süreci devam ediyor.

MAĞDURLARDAN AÇIKLAMA

Adana Meydan Doğumevi Hastanesi'nde dünyaya getirdikleri bebeklerin kendilerine 'öldü' denilerek başkalarına satıldığını iddia eden anneler hastane önünde yaptıkları basın açıklamasında çocuklarının bulunmasını istedi.

Bir televizyon programına katılan bir grup kadının 1980 ve 1990 yıllarında Adana Meydan Doğumevi Hastanesi'nde dünyaya getirdikleri bebeklerin, kendilerine 'öldü' denilerek daha sonra satıldığını iddia etmesi üzerine Adana Cumhuriyet Başsvcılığı soruşturma başlattı. O yıllarda doğum yapan ve bebeklerinin öldü denilerek kendilerine verilmediğini öne süren Melek Akar, Zeynep Çağlardere, Amber Özdemir ve İkram Başkale hastaneye gelerek basın açıklaması yaptı. Amber Özdemir, ikizlerinin bir tanesinin kendisine verilmediğini iddia ederek, "O zaman cahillik zamanıydı. Hiçbir açıklama yapmadılar. Televizyon kanalında gördükten sonra şüphelerim arttı" diye konuştu.

İkram Başkale ise 1993 yılında 3-4 saat süren sezaryen ameliyatının ardından kendisine bebeğinin ölü doğduğunun söylendiğini aktararak, "Bebeğini istersem kendilerinin gömebileceğini söylediler. Ben de cahil aklımla bir şey diyemedim. Şimdiki aklım olsaydı hastaneyi yıkardım başlarına" ifadelerini kullandı.

"ADINI NE KOYARLARSA KOYSUNLAR, GEL"

Zeynep Çağlardere de doğum belgelerinde soyadının Çağlar olarak düzenlendiğini kaydederek, "16 yaşında gelindim, 17'sinde doğurdum. Nefesi daralıyor dediler, geri gelmedi. Hukuki mücadele başlattık. Mehmedim, neredeysen gel. Çocuğum. Adını ne koyarlarsa koysunlar, ne olur gel" şeklinde konuştu.

"UNUTURSUN DEDİLER AMA UNUTULMUYOR"

Melek Akar ise 1998 yılında çocuğunu doğurduktan sonra ne dirisini ne de ölüsünü alabildiğini, 5 yıl önce hastaneye açtığı davanın ise zamanaşımına uğradığını belirterek şunları söyledi:

"Dilekçe yazıp aldığım evrakta, 28 Nisan'da canlı şekilde dünyaya getirdiğim kız çocuğumun bana teslim edildiği yazıyor. Ama çocuğum bana verilmedi. Davam zamanaşımına uğradı ama savcılık bugün soruşturma başlatmış. Adana genelinde 10 tane arkadaşım var bu şekilde. Programa çıktıktan sonra şüphesi olan herkes geldi buldu beni. Doğuma girerken çok soru soruyorlardı. 'Ailen var mı, kimsen var mı, akraban var mı, kim getirdi' diye. 'İlk çocuğundur, üzülme daha 18 yaşındasın, daha çok çocuk doğurursun, unutulur gider' dediler ama unutulmuyor."

BEBEKLERİN DEFİN İŞLEMLERİ İNCELENİYOR

Öte yandan, Meydan Doğumevi Hastanesi'nde görevli kamu görevlileri ile ilgili araştırma ve ön inceleme yapılıp sonucunun bildirilmesi için Adana Valiliği'ne yazı yazıldı. Hastane arşivindeki mevcut kayıtlar ile olay tarihlerinde doğum sırasında öldüğü söylenen bebeklerin defin işlemlerine ilişkin süreç ile ilgili belgelerin hastane ve belediye kaynaklarından araştırılıp temin edilmesi ve incelenmesi süreci devam ediyor.

NE OLMUŞTU?

Esra Erol'un programında 1984 yılında Adana Meydan Hastanesi'nde doğan ve doğduğu gün evlatlık verildiğini öğrenen Reşit Ongun'un olayı büyük bir skandalı da ortaya çıkardı.

Senelerdir gerçek ailesini arayan Reşit Ongun'un başına gelenleri anlatmasından sonra programa onlarca aile başvurdu. Aileler aynı hastanede doğum sonrası kendilerine çocuklarının öldüğünün söylendiğini belirterek, DNA testi yaptırdı. Hiç biri Ongun ile eşleşmedi.

Ancak aynı hastanede gerçekleşen bebek ölümleri dikkati çekti. Esra Erol, kendisine yüzlerce başvurunun geldiğini belirterek olayın üzerine gitti.

1984'ten sonra o hastanede doğum esnasında bebeklerinin öldüğünün kendilerine söylendiğini belirten ailelerin hemen hepsi aynı ismi verdi. Leyla A.

Nitekim Reşit Ongun'un üvey annesi, Leyla A.'nın yardımı ile birlikte çocuğu hastaneden çıkardıklarını itiraf etti. Programın yayınlanmasından sonra başvuran aileler de kendilerine çocuklarının öldüğünü yine aynı ismin haber verdiğini anlattılar.

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2017.12.07 10:35 - Son Güncellenme: 2017.12.07 15:28 - HABER MERKEZİ
A