80'lik nineler müzede hasır örmeyi öğretiyor

80'lik nineler müzede hasır örmeyi öğretiyor

Bilecik'te oturan 80, 81 ve 60 yaşındaki üç kadın, kent müzesinde kendileri için tahsis edilen alanda ziyaretçilere "hasır örgüsü"nü anlatıyor.

2018.08.08 10:59 - Son Güncellenme: 2018.08.08 10:59 - Yaşam - HABER MERKEZİ
A
80'lik nineler müzede hasır örmeyi öğretiyor

Bilecik'te oturan 80, 81 ve 60 yaşındaki üç kadın, kent müzesinde kendileri için tahsis edilen alanda ziyaretçilere hasır örmeyi öğretiyor.

Bilecik Yaşayan Kent Müzesi'ne "Geleneklerimizi Yaşatıyoruz Projesi" kapsamında davet edilen 80 yaşındaki Bedriye Yaramaz, 60 yaşındaki Nurgül Yazgan ve 81 yaşındaki Huriye Beyce, gün boyu özel olarak yaptırılan tezgahta hasır örüyor.

Yaşlı kadınların hasır örmesi, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.

Müze sorumlusu Yurdanur Kırlı, yaptığı açıklamada, müzede proje çerçevesinde düzenledikleri organizasyonun son konuklarını bulma konusunda biraz zorlandıklarını söyledi.

Kırlı, "Geleneklerimizi Yaşatıyoruz Projesi" kapsamında bu hafta müzeye gelen ziyaretçilere hasır örgüsünü göstermeye çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Köylerimizde bir araştırma yaptık. Hasır tezgahını bile bulamadık. Yaşlı teyzelerimizin, amcalarımızın anlatımıyla da yeni bir tezgah yaptırdık. Kıştan hazırlanmış olan mısır kabukları kurutuldu, haşlandı ve şu an hasır örgüsünü teyzelerimiz başlattı. Güzel bir ilgi var. Çünkü hasırı kelime olarak duymuşlardı. Hasır ne işe yarar onu bile bilen yoktu. Halıdan önce kilim vardı, kilimden önce de hasır vardı. İnsanlar onu ısınmak amacıyla kullanıyorlardı."

Dereşemsettin köyünden 81 yaşındaki Huriye Beyce ise mısırlar tarlada olgunlaştıktan sonra eve getirip soyduklarını belirterek, "Hasır yapmak için bir kenara koyardık. Kış geldi mi biz böyle bir akşam toplanırız hep birlikte bunun ipini bükeriz. 8-10 kişi sıra sıra otururuz, iki akşamda bitiririz o hasırı. Şimdi bitti bu işler. 25 senedir yapanı görmedim." ifadelerini kullandı.

Pelitözü köyünden 80 yaşındaki Bedriye Yaramaz da önceden kilim ve halı olmadığını hatırlatarak, "Böyle hasır üstünde oturuyorduk. Bundan seccade örüyorduk, sekiler vardı çekyatlar yoktu. Onların üstüne bunlardan örerdik, yayardık. Bu bizim çocukluk zanaatımız, annemizden öğrendik." dedi.

Ayvacık köyünden 60 yaşındaki Nurgül Yazgan da hasır örgüsünün inceliklerini annesi ve babasından öğrendiğini dile getirdi.

Diğer Yaşam Haberleri için tıklayın


2018.08.08 10:59 - Son Güncellenme: 2018.08.08 10:59 - HABER MERKEZİ
A